111 yıllık mesleğimin son otuz yılında bu mesleğin bir mensubu olmaktan her zaman onur duymuşumdur. Her sabah ilk günkü heyecanla işime gelmişimdir. Bu heyecanımın sebeplerini sayacak olursak sayfalara sığmaz.
Buna birkaç örnek verecek olursak; dinamik bir meslek olması, mevzuat yönünden sürekli güncel kalmak, takip etmek, gıda, tekstil, otomotiv, kimya, ambalaj, makine vs. her sektördeki gelişmelerden haberdar olmak, Dünya’daki gelişmelerden haberdar olmak, takip etmek, mali konulardan, spordan , sanattan, siyasetten bilgi sahibi olmak, müşteri memnuniyeti sağlarken, devlet görevlisine, makamlara karşı güvenilir olmak. Hepsinden önemlisi rizikosu (riziko kelime latince olup, kökeni rızık kelimesine dayanmaktadır, risk ve rızık birbiri ile kardeştir.) yüksek bir meslek olması. Bir dakika önce sakin ve sorunsuz bir gün yaşarken, çalacak bir telefonla, gelecek bir maille her şeyin bir anda tersine dönmesi, bugün İstanbul da ofisinde otururken, yarın kendini başka bir şehirde elinde dilekçe ile iş takip ederken bulabilirsin. Örnekler çoğaltılabilir.
Geçenlerde ofisimizin kapısı çaldı, içeriye bir beyefendi ile kızı girdi, bir Gümrük Müşavirliği firmasına staj başvurusu için giderken isim benzerliği nedeniyle bizim ofisimize gelmişler. Oldukça tedirgin hallerini görünce kendilerini içeri davet edip çay ikram ettim. Bu vesile ile sohbet ederken, stajyer adayı hanımefendi kızımıza neden bu mesleği seçtin dediğimde, cevabı “siz demi bu meslekten uzak dur, bu meslek bitiyor” diyeceksiniz deyiverdi. Neden böyle düşündüğünü sorduğumda, çeşitli platformlarda meslek hakkında araştırmalar yaptığını, mesleğimizin içinde olan kişilerle konuştuğunu ancak neredeyse tamamının, uzak dur, git mali müşavir ol, bankacı ol, sigortacı ol, simit sat ama bu mesleğe bulaşma diyenlerin bile olduğunu ancak sebeplerini her birinin kendisine göre farklı farklı olduğunu söyledi. Oldukça zeki görünen hanımefendiye peki bu durumda neden hala bu mesleği istiyorsun sorusunu tekrar yönelttiğimde yazımın girişinde bahsettiğim sebepleri saydı ve zor olanı seçtiğini belirtti.
Mademki zor olanı seçtin bende sana şöyle bir tavsiyede bulunayım diyerek söze başladım.
Bu tavsiyelerim ve görüşlerim, bu güzide mesleğe başlamayı düşünen tüm genç arkadaşlaradır.
Öncelikle bu meslekten uzak dur diyenlerden uzak durun! Evet, bu meslek bitiyor ama kendini geliştirmeyenler için! Mesleki eğitime önem vermeyenler için. Okumayı sevmeyen araştırmayı bilmeyenler için! Emek vermeden yemek isteyenler için! Dijitale ve teknolojiye uyum sağlamayanlar için bu meslek bitiyor.
İşine saygı duyan, müşterisinin mevzuata uygun olarak haklarını dürüstçe koruyan, devlete karşı olan yükümlülüklerini yerine getiren, her sabah resmi gazeteyi okuyup analiz edenler için dış ticaret ve sınırlar olduğu sürece bu meslek olacaktır. Olmaya devam edecektir. Belki adı, belki statüsü değişir bilemem. Fakat Gümrük Müşavirliği dünya durdukça hiç bitmeyecek bir meslektir.
Doktorun ve öğretmenin bile zaman zaman şiddete maruz kaldığı bu ortamda bile, eğer biz mesleğimizin itibarını kendimiz yükseltip üzerimize yapışmış olan ve hiç hak etmediğimiz kötü imajı silmek için çalışmalar yaparsak, kendi işimizi geliştirip büyütmeye çalışırken mesleğin itibarı için değerlerimize ve mesleğimize sahip çıkar ve alttan pırıl pırıl eğitimli gençler yetiştirirsek, kim ne derse desin, 111 yıl sonra bile istediğimiz itibara kavuşacağımızdan şüpheniz olmasın.