Gümrükçü olmanın birçok güzelliği yanında birçok da zor yanı var. Bana göre çok önemli bir iş yapan gümrükçülerin yapmış oldukları güzel işlerden daha ziyade hep negatif yada olumsuz konularla hatırlanması büyük bir haksızlık.
Düşünsenize birçok konuda fikir sahibi olmak zorunda kalıyoruz. Yeri geliyor kimyacı yeri geliyor mühendis yeri geliyor vergici oluyoruz. Gün içerisinde birden fazla role bürünmek yetmezmiş gibi, sosyal hayatımızda gümrük ve dış ticaretle ilgili yerli yersiz birçok soruya muhatap oluyoruz. İstemesek de özel hayatımıza işimizi karıştırıyoruz.
Gümrükçüleri kedere iten soruları aşağıya yazmaya çalıştım. Şüphesiz tüm soruları yazmaya kalksam bir kitap soru çıkar. Bu nedenle her gümrükçünün muhatap olacağı belli başlı beş soruyu yazmaya özen gösterdim.
1) Gümrükten Nasıl Araba Geçiririz?
Yaklaşık on iki yıldır gümrük ve dış ticaret alanında çalışıyorum. Çalışmaya başladığım ilk günden bu zamana kadar o kadar bu soru ile muhatap oldum ki, bazen kendime hakim olamayıp, sorunun yarısında “hayır” diye cevap veriyorum.
Bu sorular genelde ikiye ayrılıyor. İlk kısım yurt dışından vergisiz araba getirme amacıyla sorulmaktadır. Nedense bu soruları hep yurt dışında akrabası olan kişiler sormakta. İkinci kısımdaki sorular ise gümrük idaresi tarafından el konulan araçlara ilişkin olmakta.
Her iki soruda soru soranlar üstüne basa basa basa “yasal anlamda soruyoruz!” şeklinde bir açıklama yapmayı da ihmal etmiyorlar. Ne zaman böyle bir ekleme ile karşılaşsam içimden hep aynı şeyi söylüyorum: Yasa dışı görüş vermiyoruz ki!
Durum böyle olunca sürekli aynı mevzuatı anlatıp, aynı cevapları vermekten zaman zaman sıkılıyoruz.
2) Gümrüğe Kalan Malları Nasıl Ucuza Alırız (Düşürürüz!)?
Muhatap olduğumuz soruların önemli bir kısmı da gümrük idaresine kalan eşyalarla ilgili. Özellikle tasfiye idaresi tarafından ihale veya başka bir yolla satışa sunulan eşyaların nasıl ucuza kapatılacağına ilişkin sorular sorulmakta.
Her ne kadar yasal mevzuat kapsamında bu sorulara cevap verseniz de laf dönüp dolaşıp, “tanıdık birileri işe yarar mı?” şeklinde bağlanıyor. Bu sorulara cevap vermek istemesem de “ihalede en yüksek meblağı ödeyen alıyor” desem de çoğu zaman karşımdakileri inandırmakta zorluk çekiyorum.
3) Free Shoptan Nasıl Daha Fazla Alış – Veriş Yapabilirim?
Gümrükçülerin muhatap olduğu ve bana göre en masum sorunun bu olduğunu düşünüyorum. Zira bu tarz sorular genelde limit üstü birkaç paket sigara ile birkaç şişe alkol amacıyla sorulmakta.
Her ne kadar soruyu soranlar yasal olarak limitlerini bilseler de yine de bu soruyu sormaktan vazgeçmemekteler. Başkasının pasaportunu kullanmadan tutun da yurt dışındaki alışverişin dikkate alınmamasına kadar çok orijinal soru ile muhatap oluyoruz.
Bu tarz soruları soranların özellikle merak ettikleri husus, ola ki gümrük yakalarsa nasıl bir ceza ile muhatap olacağım ve o kadar para harcadığım eşyaları alamama gibi bir ihtimalim var mı içgüdüsü olduğunu düşünüyorum.
4) Gümrüğe Beyan Etmesem Olur Mu?
Bu soruları soran kişilerin ortak yönünün cevabı bilmeleri olduğunu düşünürüm hep. Örneğin gerek yolcular gerekse şirketler tarafından gümrük idaresine bildirmeleri gereken bir harcama veya bir beyan söz konusu olabilmekte.
Böyle durumlarda gerek gümrük idaresinin uygulamalarının bilinmemesi, gerekse de ceza gibi bir yaptırım ile karşı karşıya kalma riski gibi nedenlerden dolayı, hep bir çekince hali söz konusu olabilmekte.
Bu vesile bir şeyin altını çizmek istiyorum. Ola ki gümrük idaresine beyan edilmesi gereken bir unsurunuz varsa lütfen beyan edin.
Zira geç beyan etmek hiç beyan etmemekten daha sempatiktir.
5) Yurt Dışından Vergi Ödemeden Kaç Cep Telefonu Alabilirim?
Teknolojinin gelişmesi ve cep telefonlarının hayatımızın merkezine yerleşmesi neticesinde hemen hemen her sene cep telefonlarımızı yenilemek gibi bir gündemimiz oluyor. Samimi olmak gerekirse bu furyanın içerisinde biri olarak benim de aklıma gelmiyor değil hani.
Zira ülkemizde bin Türk Lirası değerindeki cep telefonu ithalatında altı yüz küsur Türk Lirası vergi ithal anında ödenmekte. Halbuki aynı cep telefonun yolcu beraberinde getirilmesi durumunda yaklaşık yüz seksen Türk Lirası vergi ödenmekte.
Durum böyle olunca yolcuların yurt dışından cep telefonu getirmeleri mantıklı geliyor. Beni kedere iten bu durum değil aslında. Beni kedere iten konu Kanunen bir adet hak verilmiş olmasına rağmen sürekli üç yada beş telefon ile zorlanmasıdır.
Buradan yetkililer değil de bu soruyu soracaklara sesleniyorum. Yurt dışından sadece bir adet cep telefonu ithal edebilirsiniz ve bu hakkınız iki yıl ile sınırlı!
Hakan UÇAK