DIŞ TİCARETİN İKİ GÜZİDE MESLEĞİ (GÜMRÜK MÜŞAVİRİ & GÜMRÜK MUAYENE MEMURU) ÜZERİNE MÜLAHAZALAR
I- GİRİŞ
Ülkemizin milli güvenliği, çevre ve toplum sağlığı, ürün güvenliği ve sağlığı, yönünden Dış Ticaretimizin olmazsa olmaz iki mesleği- Gümrük Müşavirliği ile Gümrük Muayene Memurluğu- hakkındaki mülahazalar bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. Makalemizde öncelikle bahis konusu mesleklere yasal dayanaklarından da istifade ederek projeksiyon tutmaya, daha yakından bakmaya gayret edeceğiz. Tabiri caizse kimdir sorusu yönelterek meslekleri mercek altına almaya çalışacağız:
II- GÜMRÜK MÜŞAVİRİ KİMDİR?
A. Gümrük Müşavirinin görevi;
Gümrük kanununun 225. Maddesine göre Eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin faaliyetler, 5 inci madde
(MADDE 5- Bütün kişiler, gümrük mevzuatı ile öngörülen tasarrufları ve işlemleri gerçekleştirmek üzere gümrük idarelerindeki işleri için bir temsilci tayin edebilirler.
Transit taşımacılık yapan veya arızi olarak beyanda bulunan kişiler hariç olmak üzere, temsilci Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik bulunan kişilerdir.
Temsil, doğrudan veya dolaylı olabilir. Temsilci, doğrudan temsil durumunda başkasının adına ve hesabına hareket eder. Dolaylı temsil durumunda ise kendi adına, ancak başkasının hesabına hareket eder. Temsilci, temsil edilen kişi namına hareket ettiğini beyan etmek, temsilin doğrudan veya dolaylı olduğunu belirtmek ve sahip olduğu temsil yetki belgesini gümrük idarelerine ibraz etmek zorundadır.
Bir başka kişi adına veya hesabına hareket ettiğini beyan etmeyen ya da bir temsil yetkisine sahip olmadığı halde, başka bir kişi adına ya da hesabına hareket ettiğini beyan eden kişi, kendi adına ve kendi hesabına hareket ediyor sayılır.
225 inci maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen kişiler gümrük idarelerinde dolaylı temsilci olarak iş takip edebilirler )
hükümleri çerçevesinde, sahipleri ile bunların adına hareket edenler tarafından doğrudan temsil yoluyla veya gümrük müşavirleri tarafından dolaylı temsil yoluyla takip edilir ve sonuçlandırılır. Gerçek kişinin doğrudan temsil yoluyla iş takibi, geçerli vekaletnameye istinaden ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen eşyanın ve özel kullanıma mahsus taşıt araçlarının gümrük işlemleri ile ilgili olarak mümkündür. Posta yolu ve hızlı kargo taşımacılığı kapsamında gelen ya da gönderilen, miktarı ve değeri Cumhurbaşkanınca belirlenecek eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması faaliyetlerinin takip edilip sonuçlandırılmasında, posta idaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler dolaylı temsilci olarak yetkili kılınabilir.
B. Gümrük Müşavirinin sorumluluğu
Gümrük yönetmeliğinin 563. Maddesine göre Gümrük müşavirleri imzaladıkları beyanname ile ilgili cezai hükümlerin uygulanması açısından beyannamede belirtilen bilgiler ile beyannameye ekli belgelerin doğruluğundan ve ilgili rejimin gerektirdiği bütün yükümlülüklere uyulmasından sorumludur.
Gümrük müşavirleri mesleki faaliyetlerini gerçek kişi olarak veya tüzel kişilik oluşturarak sürdürebilirler. Tüzel kişilik ortağı olan gümrük müşavirleri gerçek kişi olarak mesleki faaliyette bulunamazlar. Gümrük müşavirlerince kurulan tüzel kişiliklere müşavir yardımcıları da ortak olabilir. Gümrük müşavir ve müşavir yardımcıları dışındaki kişiler, gümrük müşavirliği yapacak olan tüzel kişilere ortak olamazlar. Gümrük müşavirlerince kurulan tüzel kişiliklerin Kanunun 5 inci maddesine göre dolaylı temsilci olarak iş takip edebilmeleri için anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin, limited şirketlerde şirket müdürlerinin şirket ortağı olması gerekir. Tüzel kişiliği temsil ve ilzam etmek üzere atanan şirket ortağı dışındaki üçüncü kişilere ancak sınırlandırılmış temsil yetkisi verilebilir.
Gümrük kanunun 229. Maddesine göre; Gümrük müşavirleri tebligat adreslerinde kullanılacak çalışma yerlerini, bu yerin bağlı bulunduğu Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğüne yazı ile bildirirler.
Gümrük müşavirliğinin bir özel hukuk tüzel kişiliği oluşturularak yürütülmesi halinde, gümrük müşavirlerinin kuracağı tüzel kişiliklere gümrük müşavir yardımcıları da ortak olabilirler. Ancak, gümrük müşaviri ve gümrük müşavir yardımcısı birden fazla tüzel kişiliğe ortak olamaz. Gümrük müşavirliğinin bir tüzel kişilik olması halinde, gümrük beyannamesi veya beyanname kabul edilen diğer belgeler üzerine imzasını atmış olanların vergi kaybına neden olan durumu bildiği veya bilmesi gerektiği hallerde, bunlar gümrük idaresine karşı bağlı bulundukları tüzel kişilikle birlikte müteselsilen sorumlu olurlar. Bu hallerde, ilgili gümrük müşavirinin kişisel cezai sorumluluğu saklı kalmak kaydıyla, işlemi yapan kişi ile birlikte tüzel kişilik de gümrük idaresince alınan vergiler ve verilen para cezaları yönünden müteselsilen sorumludur.
Gümrük Müşavirinin çalışma şartları
Gümrük müşaviri olabilmenin yukarıda belirtilen şartlarla ne denli zorlu bir süreç olduğu aşikardır. Bu zorlu süreci başarı tamamlayıp izin belgesini aldıktan sonra, mesleki faaliyetleri sürdürmek daha da zorlu bir süreç olarak karşısına çıkmaktadır. Bir yandan ülkemizin milli güvenliği, ürün ve çevre güvenliği noktalarında üstlenmiş olduğu sorumluluklar, diğer yandan mevzuatın yüklemiş olduğu, disiplin cezaları, maddi cezalar, vekili bulunduğu firmalar adına yaptıkları işlemler neticesinde müşteri memnuniyeti sağlama mecburiyeti ile mükellef olmak, müteselsil sorumluluk kapsamında üstlenmiş olduğu riskler de cabasıdır. Bu noktada bir gümrük müşaviri bu sorumluluk ve risklerle boğuşurken diğer yandan ay sonunda oluşan personel, ofis, kira, haberleşme ve ulaşım, vergi maliyetleri vs gibi ticari kaygılar taşıyarak görevini ifa etmekte ne kadar sağlıklı bir ortamda çalıştığı ayrıca değerlendirilmesi gereken başka bir konudur.
Ayrıca Bir Gümrük Müşavirinin kaleminden yansıyan aşağıdaki şiir de Gümrük Müşavirinin Çalışma Koşullarını yansıtması bakımından dikkate şayandır:
MÜŞAVİR
Dolaylı temsille sarılıp işe
Sabahın köründe kalkar müşavir
Kahvaltı ne demek; öğleni bilmez
Bir öğünle durur, yaşar müşavir
Sabah erken çıkar görmez güneşi
Akşama beyhude bekletir eşi
Ne kadar uğraşsa bitmez ki işi
Zamanı zamandan çalar müşavir
Antrepoda, ambarlarda yatarak
Gecesini gündüzüne katarak
Karanlığa imzasını atarak
Aydınlığa ferman çeker müşavir
Bin dert vardır, bir püsküllü başında
Tat bulamaz ekmeğinde aşında
Dert pişirir gözlerinin yaşında
Sanmayın rahatça yatar müşavir
Kimi hüner sayar yasa delmeyi
Kimi unutmuştur kıymet bilmeyi
Meslek onuruna takar çelmeyi
Asgari ücretten düşer müşavir
Yarası olana ağırsa sözüm
Doğruysan diyecek lafım yok gözüm
Dernekten kurtulup, odaysa çözüm
Meclisi de elbet aşar müşavir
Mesnet edip, mevzuatı araya
Çözer sorunları dizer sıraya
Dış Ticaret denen onmaz yaraya
Derman olur parmak basar müşavir… (Haki DEMİRTAŞ -Gümrük Müşaviri)
III- MUAYENE MEMURU KİMDİR ;(Muayene Memurları Derneği WEB sayfasından alınmıştır.)
A – Gümrük Muayene Memurunun Görevi
Gümrük Muayene Memurunun görevi; yürürlükteki 4458 sayılı Gümrük Kanununun 3 üncü maddesinin değişik 13 üncü fıkrasında; “Gümrük Kontrolü” tanımı içerisinde sayılmıştır.
Gümrük Muayene Memurunun görevlerini daha detaylı bir biçimde ifade etmek gerekirse
– Öncelikle, beyan edilen ithal ve/veya ihraç işlemine tabi eşyanın Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunu (GTİP) tespit etme ve ithal ve/veya ihraç edilecek eşya ile beyan edilen eşyanın aynı olup olmadığını tespit etme,
– İthal ve/veya ihraç işlemine tabi eşyanın ilgili mevzuatı gereği, yasaklama veya kısıtlamaya tabi olup olmadığı; standardizasyon, gözetim, kota veya damping tebliğleri ve tarife kontenjanı kapsamında olup olmadığı hususları; eşyanın tercihli/tercihsiz menşei, kıymeti, ve satış birimine göre miktarı gibi beyanname bilgilerini kontrol etme ve bunların doğruluğunu tespit etme,
– Yine ithal ve/veya ihraç işlemine tabi eşyanın gümrük ve/veya dış ticaret mevzuat hükümleri gereği aranması gereken belgelere sahip olup olmadığı, ibraz edilenlerin geçerliliğinin kontrolü ile yürürlükteki vergi ve/veya fon mevzuatı uyarınca tahakkuku (vergi hesaplaması) yapma,
– Yolcularla ilgili gümrük, kambiyo ve dış ticaret mevzuatı uyarınca yolcu ve yolcu beraberi gelen ve/veya giden eşyanın giriş veya çıkış işlemini yapma,
– 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümleri gereğince kaçak olarak yakalanan eşyaların Gümrük Tarifesi, Kıymeti ve İthalat ve/veya İhracat Rejimleri uyarınca “Kaçak Eşyaya Mahsus Tespit Varakası” düzenleme,
Gümrük Muayene Memurunun görevleri arasında yer almaktadır.
Gümrük ve Ticaret bakanlığı, 640 sayılı KHK’de sayılan görevleri; “merkez teşkilatında” ana hizmet birimi; olan Genel Müdürlüklerde her biri ayrı Daire Başkanlığı aracılığıyla yerine getirirken; yine aynı görevleri, “taşra teşkilatında” Gümrük Muayene Memuru aracılığıyla yerine getirmektedir.
B – Gümrük Muayene Memurunun Sorumluluğu
Gümrük Muayene Memurunun yetkileri 4458 sayılı Gümrük Kanunun 65 inci maddesinde; sorumlulukları ise Gümrük Yönetmeliğinin 186 ıncı maddesinde; geniş bir şekilde belirtilmiştir.
Türkiye genelinde yıllık toplam 4,3 milyon/adet ithalat/ihracat beyannamesini imzalayan, 76.164.861 gelen/giden yolcu işlemlerini yerine getiren, toplam vergi gelirinin 39,5 milyon/TL1’ni tahsil eden, yıllık yaklaşık 334 milyar dış ticaret hacmini gerçekleştiren, bütün bu işlemleri yaparken de; “174 adet Kanun, 7 adet KHK, 675 adet BKK, 8 Tüzük, 21 adet Uluslararası Anlaşma, 13 adet Uluslararası Sözleşme, 6 adet Protokol, 191 adet Yönetmelik, 774 adet Tebliğ, 482 Genelge, 200’ü aşkın Yargıtay ve Danıştay Kararı ve diğer ithalat ve ihracat ile ilgili muhtelif mevzuatı” dikkate alması ve/veya bizatihi uygulaması gerekmektedir.
Gümrük Muayene Memuru, yaptığı gümrük işlemlerinden yukarıda belirtilen Gümrük Kanun ve Yönetmeliği hükümleri gereği hem mali açıdan sorumlu olmakta; hem de doğabilecek vergi kaybı sebebiyle de kendilerine rucu edilebilmektedir. Ayrıca yapılan soruşturmalar neticesinde de zaman zaman ceza davalarına maruz kalabilmektedirler.
Gümrük teşkilatında ve/veya gümrük idaresinde hiçbir işlem yoktur ki; doğrudan veya dolaylı olarak Gümrük Muayene Memuruna bir görev veya sorumluluk tevdi etmesin ve yine gümrük veya dış ticaret mevzuatının hiçbir amir hükmü yok ki; Gümrük Muayene Memurunu ilgilendirmesin.
C – Gümrük Muayene Memurunun Göreve Başlaması
Gümrük Muayene Memuru, gerek 485 sayılı KHK’de ve gerekse 657 sayılı Kanunda kariyer meslek olarak yer almamasına karşın; göreve başladıktan sonra 6 aylık bir süre ile 32 dersten 492 saati bulan teorik eğitime, akabinde 6 ay ila 1 yıl arasında değişen bir sürede staja tabi olmakta ve staj sonrası mesleki yeterlilik sınavına tabi tutulmaktadırlar. Şayet; söz konusu sınavda başarılı olurlarsa muayene memuru olarak atamaları yapılmaktadır.
D – Gümrük Muayene Memurunun Ayrıcalığı
Gümrük Müdürlüğünde, her muayene memurunun kendi adına havi kaşesi (mührü) mevcut olup, “Muayene Memuru” unvanı olmayan herhangi bir kişiye veya muayene memuru eğitimi almamış herhangi bir memura, Bakanlıkça idari yetki kullanılarak görevlendirme ve/veya atama ile muayene memurluğu görevi yaptırılamamasına karşın, görev yapmakta olan bir muayene memuruna, Gümrük Müdürlüğü görevi yaptırılabilmektedir. Bu durumun tek sebebi; Muayene Memurluğunun kendine özgü uzmanlık gerektiren bir meslek olması ve sorumluluğunun ağır olması gerçeği ile izah edilebilir.
IV- SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Buraya kadar olan bölümde her iki meslek mensubunu (Gümrük Müşaviri, Gümrük Muayene Memuru) mevzuat maddelerinde yer alan hükümlerden istifade ederek tanımlamaya çalıştık. Bu noktadan sonra hizmet ifaları bakımından gümrük beyanının yapılması ile yapılan beyanın kontrolünü sağlayan kamu erki ile mükellef vekili mesabesinde masanın farklı taraflarını temsil eden karşıt meslekler gibi bağnaz bir ayrım yapmadan, birbirlerini tamamlayan yapbozun iki parçası gibi addedip, değerlendirmeye çalışacağız.
Her iki meslek erbabının öncelikle ülkemizin her noktasında, her an görev yapabilecek şekilde amade olduğu hususunu gözden ırak tutmamak gerekir. Buna mukabil ülkemizin zorlu coğrafi şartları, kültürel farklılıkları Muayene Memurlarının çalıştıkları bölgelere olan adaptasyonlarını etkileyen önemli faktörlerin başında gelmektedir. Rotasyonlar, zorunlu hizmetler vb. gibi durumlar aile bütünlüğünü örselediği gibi; çalışma motivasyonunu ve iş enerjisini düşürdüğü de realitedir. Gümrük Müşavirleri de vekili olarak dolaylı temsilcisi olduğu firmalarının, Gümrük Bölgesinin herhangi bir noktasında olabilecek işlemlerini takip ve sonuçlandırmak durumunda olduğundan muayene memurlarıyla aynı kaderi paylaşmaktadırlar. Ülkemizin dört bir yanında her iki meslek mensubunun adeta seyyah gibi deveran ederek merkezde ve taşrada işin iki ucundan tutmak suretiyle görev ifa ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Birinin olmadığı yerde, diğerinin eksik kalacağı gerçeğinden hareketle görünüşte karşıt gibi algılanan ancak özünde birbirini tamamlayan iki meslektir Gümrük Müşavirliği ile Gümrük Muayene Memurluğu…
Amaç ortaktır, Ülkemizin güvenliği, ürün güvenliği, çevre ve toplum sağlığı, başta olmak üzere diğer kurumlarca yapılan kontrollerinin yapılması, alınması gereken izinlerin alınmış olması ve beyanı ile eşyaların GTİP inin doğru tespit edilmesi ve bu tespit neticesinde devletimizin âlî menfaatlerine uygun, vergi kaybına neden olmadan vergi tahakkuku yapılması, buna mukabil dış ticaret erbabının maliyet ve zaman açısından yasal haklarının korunması eşyanın gümrük vergilerini en doğru şekilde ödenmesi ve eşyanın tesliminin sağlanması her iki meslek erbabının da öncelikli desturudur.
Beşikteki bebeğin biberonundan, görev başındaki askerin silahının üretildiği çeliğe kadar her türlü eşyanın, yurda girişi ve çıkışı bakımından önemli noktada bulunan Gümrük Müşaviri ve Muayene Memurunun, görevlerini yaparken vatan ve millet sevgisi ile tüyü bitmemiş yetim hakkını gözeterek, ulusal çıkarlarımızı her şeyin üstünde tutarak sorumluluklarının bilincinde hareket etmeleri olmazsa olmazdır.
Yaz-kış; sıcak-soğuk demeden her türlü zorlu şartlarda görevini yerine getirmeye çalışan her iki meslek mensubunun, gümrüklerdeki her nevi işlemin mali, hukuki ve cezai sorumluluklarını üstlenmiş olmasına karşın, çalışma koşullarının ve özlük haklarının iyileştirilmesi, Gümrük Müşavirlerinin Gümrük Kanunu’nda geçici bir madde olmaktan kurtarılarak bir meslek odası statüsüne kavuşturulması, muayene memurlarına bekledikleri uzmanlık statüsünün verilmesi ziyadesiyle önemlidir. Zira bu millet için, bu devlet için, bu vatan için yapılacak daha çok şey olduğu aşikardır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.” Görevi layık-ı veçhi ile yapmanın yolu da meslek erbabının özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirmesinden, uzmanlık statülerinin yasal güvenceyle tahkim edilmesinden geçtiği muhakkaktır. Bu bakımdan görevi yapanın da görevi yaptıranın da nam-ı hesabına sorumluluk yükü düştüğü açıktır.
Olcay ŞAHİN
Gümrük Müşaviri