Covid-19, Dijitalleşme ve 21. Yüzyılda Lojistik Trendleri-2

Son Güncellenme Tarihi: 1.06.2022
Barış BİÇİMSEVEN

Barış BİÇİMSEVEN

Geçen makalemizden devamla lojistik sektöründeki yeni trendleri ele almaya devam ediyoruz.

Pandeminin önemini ortaya çıkardığı diğer bir eğilim de hizmetleştirmedir. (servitization) Pahalı ekipmanlar satın almak yerine şirketler, yalnızca ekipman kullanımdayken ödeme yapmayı tercih edebilmektedirler. Çalışmaya göre; gelir ve ödemeleri yönetmek için faturaları basitleştirebilecek yazılımlar ve faturalama modelleri yeni dönemde öne çıkacaktır. Blockchain tabanlı akıllı sözleşmeler, önceden kararlaştırılmış koşullar gerçekleştiğinde bir sonraki adıma otomatik olarak geçerek sözleşmelerin takibi ve yönetimini dijital hale getirmiş olacaktır. Bunlara ek olarak, Covid-19 sonrası dünyada müşteriler, her şeyi parmak uçlarına getirecek nitelikte müşteri deneyimi sunabilen şirketlere daha çok rağbet göstereceklerdir.

Bir yandan yeni teknolojiler ortaya çıkarken, diğer yandan küresel nüfus yaşlanmaya devam etmektedir. 2030 yılına kadar 65 yaş ve üstü dünya nüfusunun 1 milyara ulaşması beklenmektedir. Bu tablo karşısında, yaşlıların ihtiyaç duyacağı mal ve hizmetleri kapsayan bir “gümüş ekonomi” den söz edilmektedir. Lojistik sektörü de gümüş ekonominin gerekleriyle başa çıkabilmek amacıyla bir yandan daha yaşlı bir insan kaynakları bileşenini sürdürülebilir bir şekilde yönetebilmenin yollarını ararken, diğer yandan yaşlı müşterilerinin istek ve tercihlerine uygun çözümler geliştirmek durumunda kalacak görünmektedir.

Sensör teknolojileri ve yeni nesil kablosuz ağlar üzerinden birbirine bağlanan akıllı kokteynerler kullanıcılara daha iyi izlenebilirlik olanakları sağlayarak, gecikme ve aksaklıklara zamanında müdahale edilerek tedarik zinciri üzerinde meydana gelebilecek olumsuz etkilerin en aza indirilmesi mümkün olacaktır. Öte yandan, katlanabilir konteynerlerin kullanımı bir taraftan depolama maliyetlerini azaltırken, diğer yandan bir kamyon ya da gemi 4 kat fazla boş konteyner taşıyabileceğinden karbon salınımında da önemli azalma gerçekleşmiş olacaktır.

Uzay araştırmalarında ilerlemeler kaydedildikçe ve uzay keşif görevlerine yapılan yatırımlar arttıkça, uzay lojistiğine yönelik bir ihtiyacın da ortaya çıkması beklenmektedir. Lojistik süreçler temelde ne kadar aynı kalacak olsa da, sıfır yerçekimi ve yüksek radyasyon gibi aşırı koşullarda ürünlerin nasıl paketlenip korunacağının yanı sıra uzay koşullarında verimlilik ve sürdürülebilirliğin nasıl sağlanacağı da karşımıza çıkacak önemli sorunlardan olacak gibi görünmektedir.

Pandemi sırasında artan oranda kullanıldığı gözlemlenen üç boyutlu (3D) baskı teknolojileri, rapora göre, lojistik sektöründeki oyununun kurallarını değiştirecek en yıkıcı teknolojilerden biri olarak adlandırılmaktadır. 2019'da bu alandaki küresel pazarın büyüklüğü 10 milyar doları aşmış ve bunun her üç yılda bir iki katına çıkması beklenmektedir. 3D baskı teknolojisi yayıldıkça, ürünler tüketiciye daha yakın hale getirilebildiği için daha fazla sayıda bölgesel lojistik ağının ortaya çıkacağı öngörülmektedir. Üretim, baskı çiftlikleri adı verilen merkezlerde bulunacak dijital taslaklar (blueprint) aracılığıyla gerçekleştirileceğinden, envanter tutma ihtiyacı azalırken pasif depolama alanlarının aktif üretim merkezlerine dönüştürülmesi mümkün hale gelecektir.
Bize göre ayrıca, bu teknoloji eşyanın geleneksel lojistik araçlarla üreticiden tüketiciye ulaştırılmasını ortadan kaldırmasının yanı sıra geleneksel olarak kara, hava ve deniz sınır noktalarında ve iç gümrüklerde gerçekleştirilen mevzuata uygunluk, vergilendirme ve eşyanın muayene ve kontrolü gibi yasal gerekliliklerin yerine getirilme yöntemlerini de önemli oranda değiştirmesi beklenmelidir.

Yapay zeka bir süredir hayatımızda olsa da Trends Radar’a göre önümüzdeki dönemde etkisi daha da artacak gibi görünmektedir. Gönderi boyutlarının ölçülmesi, hasar ve etiketlemenin kontrolü gibi akıllı bilgisayar görüntüleme uygulamalarının yanı sıra, sürücüsüz araçlar yoluyla eşyanın teslim alınması anında maksimum doğruluğun sağlanmasında da yapay zekanın önemli katkıları olabileceği öngörülmektedir. Ayrıca, tahmine dayalı lojistik yaklaşımıyla; verilerin analizi ve özellikle son mil için harcanan zaman ve kaynakları en aza indirgemek için yapılacak kapasite planlamasında önemli atılımların ortaya çıkabileceği öngörülmektedir. Bu kapsamda lojistik rota planlama ve optimizasyonuna ilişkin platformlar yapay zeka teknolojilerini yaygın olarak kullanacaklardır.

Yapay zeka gibi, artırılmış ve sanal gerçeklik de lojistik endüstrisinin çalışma şeklini önemli ölçüde değiştirebilme potansiyeline sahip bulunmaktadır. Çalışanlara yardım eden ve yakın gelecekte lense dönüştürülmesi beklenen akıllı gözlüklerin kullanılması, onarım ve bakım hizmetlerinin yanı sıra lojistik süreçler boyunca denetim ve kalite kontrolün sağlanmasına da yardımcı olacaktır. Öte yandan sanal gerçeklik, yoğun sanal depolardaki durumları simüle ederek çalışanların çevreyi anlamalarına yardımcı olmak için eğitim amacıyla da kullanılmaktadır.

Büyük veri analizi, tedarik zinciri organizasyonlarını geçmiş bilgi ve deneyimin ötesinde, veriye dayalı öngörülere yönlendirilecek şekilde dönüştürmektedir. Tedarik zinciri aktörlerine gelişmiş bir dijital gümrük hizmetinin verilmesi, kargonun en ayrıntılı düzeye kadar takibine imkan sağlayan tedarik zinciri görünürlüğü sistemleri, tahmine dayalı modeller, proaktif müşteri hizmetleri ve optimum ürün ve hizmet önerileri aracılığıyla müşteri deneyimini iyileştirmek ve yapay zeka uygulamaları için gerekli data büyüklüğünün yaratılması gibi nedenler büyük miktarda verinin toplanması ve işlenmesine dayanan büyük veri analizini lojistik sektörü için hayati öneme sahip alanlardan biri haline getirmektedir.

Küresel tedarik zincirlerinin ileri düzeyde karmaşıklaşmış yapılarına çözüm olmak üzere blokchain ve diğer dağıtılmış defter teknolojileri, ilgili paydaşlar ve müşteriler arasındaki güven ve şeffaflığı artırarak, yönetsel ve ticari süreçlerin otomasyonuna önemli ölçüde katkı sağlayabileceklerdir. Akıllı sözleşmelerin kullanılmaya başlanması ve kripto para birimlerinin ödeme aracı olarak benimsenmesi, lojistikte yeni hizmet türleri ve iş modelleri için fırsatlar yaratacaktır.

Nesnelerin interneti (IoT) sayesinde, nesneler artık bilgi gönderebilir, alabilir, işleyebilir ve depolayabilir hale gelecektir. Bu sayede lojistik operasyonlarının görünürlüğü, izlenebilirliği, güvenilirliği ve güvenliği artırılabilecektir. Nesneler arasında kurulacak gerçek zamanlı bağlantılar yoluyla hizmet kalitesinin iyileştirilmesi, kaynak kullanımının optimize edilmesi ve operasyonel destek süreçlerinde yanıt sürelerinin kısaltılması mümkün hale gelebilecektir.

Süper bilgisayarlardan milyonlarca kat daha hızlı olan kuantum bilgisayarlar, son derece karmaşık lojistik algoritmalarını gerçek zamanlı olarak işleyebilen ve daha iyi performans gösteren bir tedarik zinciri için ürün ve hizmet modellerini hızla simüle eden benzeri görülmemiş bir hesaplama gücünün kilidini açacaktır. Kuantum bilgisayarlar arasındaki hacklenemez iletişim, lojistik sistemlerin siber güvenliğinin artırılmasına katkı sağlayacaktır.

Hızlı teknolojik gelişmeler ve daha uygun hale gelen maliyetleriyle robotik çözümler, lojistik işgücüne dahil olarak sıfır hatalı süreçleri desteklemek yoluyla verimliliği artırmaktadır. Mobil veya sabit robotlar, tedarik zincirinde daha fazla rol üstlenerek işçilere depolama, nakliye ve hatta son kilometre teslimat faaliyetlerinde yardımcı olma potansiyeli taşımaktadırlar.

Son olarak, DHL’nin çalışmasına göre; insansız hava araçları (İHA) ilk ve son kilometre teslimatlarda, sevkiyat ve depolama merkezlerindeki iç lojistik operasyonları ile güvenlik ve gözetim operasyonlarında kullanılabilme potansiyeline sahip bulunmaktadır. İHA'lar geleneksel ulaşımın yerini almayacak olsa da, noktadan noktaya ve otomasyon sistemleri tarafından yönlendirilen taşıma ve teslimatlarda kullanılabilecektir. Bu konudaki kural ve düzenlemelerin standardizasyonu ile birlikte ortaya çıkacak daha fazla teknolojik gelişmeyle birlikte yapılacak sürekli test ve denemeler, İHA’ların büyük ölçekli kullanımına katkı sağlayacaktır.

Barış BİÇİMSEVEN
Etiketler
Yorumlar
İlk Yorumu Siz Yapın
Yorumunuz
Diğer Köşe Yazıları