Bulut geçişlerine tamamen maliyet açısından yaklaşan işletmeler, bulutun gerçek değerini kaçırıyor.
Bir zamanlar bir seçenek olarak görülen buluta geçiş , artık çoğu işletme tarafından mutlak bir gereklilik olarak görülüyor. Ancak ortam, kurumsal geçişlerde başarısız bulut projeleri ile dolmaya başladı bile.
Bugün on-premise dediğimiz, şirket bünyesinde konumlandırılmış sunucular çoğunluk ile, Workgroups olarak kurulmuş 1 PC içinde MS SQL Server, IIS server, File Server vb.… rollerin yüklü olduğu yapılar olarak karşımıza çıkıyor. Aynı kültürün devamlılığının da kurulmuş bulutun başarısızlıklar ile dolu olması kaçınılmaz.
Mevcut sunucu mimarisinde tüm uygulamaları ve verileri aynı anda aynı yapıda buluta taşımak pratik ve doğru olmadığı gibi, farkındalığın az olması nedeni ile yüksek riskleri beraberinde getirmektedir.
Öncelikle, Çevik, otomasyon odaklı bir ofis.Cloud ekibi oluşturun.
Doğru planlanmış Bulut Geçiş Yol Haritanızı çıkarmadan geçişi başlatmayın.
Bazı şirketler bulutu bir altyapı hizmeti olarak görür ve bu nedenle mevcut altyapı ekiplerinden eski hizmetleri yanında bulut hizmetlerini işletmelerini ister. Bu tür görevler genellikle karmaşıktır. Kurulu altyapı ekipleri yeni teknolojileri tanımakta yavaş olabilir, eski sistemler bulut çözümlerinin gereksinimlerini nadiren destekler ve ek çalışmalar altyapı ekibinin kapasitesini aşabilir.
Öte yandan, özel bir ofis.Cloud kurulum ekibi, şirketiniz için geçiş çalışmalarının uygunluk, dikkat ve uzmanlığı elde etmesine yardımcı olabilir. Bu ekip iki ana sorumluluk süreci ile görevlendirilir. İlk aşama, bulut platformunun tasarlanması, oluşturulması ve sürdürülmesini aynı zamanda BT ekiplerinizin bunu kullanmaları için eğitilmesini kapsar. Diğer sorumluluklar grubu, güvenlik duvarı ve ağ ayarlarını yönetme, test etme, kod yazma ve veritabanı yapılarını tasarlama gibi uygulamaların taşınmasına ilişkin teknik çalışmaları kapsar.
Bulut hizmetleri, BT organizasyonlarını daha yalın ve çevik kılabilirken, şirketlere dijital dönüşümlerini güçlendirecek yenilikçi yeteneklere erişim sağlar. Bulut Bilişim platformlarına geçiş gerçek zorluklar doğurur, ancak şirketler bu makalede açıklanan yaklaşımları dikkate alır ise bu zorluklar aşılabilir.
Dijital dönüşüm kaçınılmaz bir sondur. İşletmeler hayatta kalmaya devam etmek istiyorlarsa
Çevik Şirket olmaları kaçınılmaz. Dijital bir işletmenin ana sürecini bulut bilişimin oluşturuyor olmasından, işletmelerin önümüzdeki birkaç yıl içinde bulut stratejilerini net bir şekilde ortaya koymuş olmaları rekabette ciddi avantajlar sağlayacaktır.
Sağlıklı günler dileklerimle
Özgür GÜNYEL